TÜRKÇENET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

DUYURULAR
 
TÜRKÇENET
**********
**********
**********
FORUMUMUZA TÜRKÇE DERSİ İLE YAKINDAN İLGİLİ MODERATÖRLER ALINACAKTIR. İLGİLENENLER FORUM YÖNETİCİSİNE BAŞVURABİLİR.
 
En son konular
» Lys Geometri Matematik Deneme Sınavı
Yaprağın Kaderi Düşmekmiş! EmptyCuma Mayıs 10, 2013 8:30 pm tarafından ALAMUT

» 6.Sınıf Yeni Sisteme Uygun Yaprak testler (dört renk yayınları)
Yaprağın Kaderi Düşmekmiş! EmptyPtsi Kas. 22, 2010 9:33 pm tarafından veysii

» Final Yayınları Yaprak Testler 6.Sınıf
Yaprağın Kaderi Düşmekmiş! EmptyPaz Kas. 21, 2010 10:26 pm tarafından ALAMUT

» Yapı Bakımından Sözcükler
Yaprağın Kaderi Düşmekmiş! EmptyÇarş. Kas. 10, 2010 7:17 pm tarafından egitimci

» Cümlenin Öğeleri
Yaprağın Kaderi Düşmekmiş! EmptyÇarş. Kas. 10, 2010 7:15 pm tarafından egitimci

Kimler hatta?
Toplam 11 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 11 Misafir

Yok

[ Bütün listeye bak ]


Sitede bugüne kadar en çok 148 kişi Çarş. Ekim 02, 2024 9:33 pm tarihinde online oldu.
Google Reklamları

Yaprağın Kaderi Düşmekmiş!

Aşağa gitmek

Yaprağın Kaderi Düşmekmiş! Empty Yaprağın Kaderi Düşmekmiş!

Mesaj  egitimci C.tesi Mayıs 23, 2009 11:15 pm

Yaprağın kaderi düşmekmiş!

“Ümmetimin öncekileri sonrakilerden daha hayırlıdır. İkisinin arasında keder vardır.”
Hadis-i şerif


Peki, biz “sonrakiler” miyiz, yoksa sonrakilerden biraz öncekiler mi?

Az kalmasına, daha çok mu var?

Çünkü benim içimde bir keder,

Ruhumdaysa hissedilmiş bir med-cezir var…
“med-cezir” …

Gelip giden... Gelip giden… Gelip giden…

Geldiğinde her şeyi parçalayan… Parçaladıklarınıysa ancak gittiğinde ortaya çıkaran…

Ortaya çıkardığı parçaların içinden sarılıyoruz dört elle “sıradanlaştırılmış hayatımıza”, çocukluk özlemlerimiz bir anda yakalayıp savuruyor… Savruluyoruz içinde binlerce “sms” olan telefonlarımıza… Özlem duygularımız yitiriyor anlamını… Her an kolaylıkla ulaşılabilen insanlar oluyoruz. Sonra öfkelenebiliyoruz aniden, alınganlık kırılganlık damarlarımız şaha kalkıyor… Atıyoruz kendimizi sokaklara şehrin bedevilerine dönüşüyoruz… Secdeye kapanıyoruz, ama hissetmiyoruz…

Kalplerimizde hüzün, aynalarda üzgün yüzümüz...

Duruyoruz, taklit ediyoruz, taklit ediliyoruz… Korkunç etkileniyoruz… Susuyoruz deliler gibi konuşuyoruz, çılgınlıklar yaptığımızı sanıyoruz… Sıradan sevinçlerimiz, kelepir coşkularımız oluyor…

Bize biraz kulak kesilene bütün hayatımızı takdim ediyoruz… Değer verdiğimiz insanların sayısı gün geçtikçe azalıyor… Etrafımız bizim için sıradanlaşmış insanlarla dolup taşıyor…

Kalplerimizden kabız oluyoruz…

Konuşuyoruz, konuşuyoruz, konuşuyoruz… Sonra aniden konuşamaz oluyoruz… Yalpalıyoruz, yalpalıyoruz…

Yapayalnız kalıyoruz…

Üniversite koridorlarımızda, sınıftaki sıramızda, kantinlerimizde, evimizde, odamızda dolaşan bir yalnızlık… Kalbin derinliklerinden gelen en tiz his… Yalnızlık, ürkünçlük, dalgınlık… Kalabalık ama paramparça, sürü halinde ama her birimiz ayrı bir kuytuda, tıkış tıkış ama yapayalnız… Tek başına…

“Sılamda sılasız kaldım,
Suyum garip aşım garip,
Ben kendime gurbet oldum
İçim garip, dışım garip...”
egitimci
egitimci
Yeni Üye
Yeni Üye

Mesaj Sayısı : 31
Kayıt tarihi : 23/05/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz